-
1 tepe
tepe Spitze f; (Baum)Wipfel m; (Berg)Gipfel m; Hügel m; ASTR Zenit m; MATH Spitze f, Scheitelpunkt m; Scheitel m, Wirbel m (am Kopf); Genick n (der Vögel);tepe noktası Scheitelpunkt m; fig Höhepunkt m;-e tepeden bakmak fig herabsehen auf A;tepeden tırnağa kadar von Kopf bis Fuß, vom Scheitel bis zur Sohle; bis an die Zähne bewaffnet;tepesi atmak fig vor Wut platzen
См. также в других словарях:
tepe — is. 1) Bir şeyin en üstteki bölümü Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. S. F. Abasıyanık 2) Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası Ekşisu da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi. N. Cumalı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nirengi noktası — is. 1) Nirengi işleminde ayrılan üçgenlerin tepe noktası 2) den. Gemicilerin seyir için kullandığı doğal yön noktası 3) Başlangıç ve hareket yeri Biz de yılın ilk gününü önce bir nirengi noktası, sonra da giderek bir bayram olarak aldık. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
üçgen — is., geom. 1) Üç tepe noktası, üç açısı, üç kenarı olan geometri biçimi, müselles Tabanı otuz metre kadar tutan bir eşkenar üçgen biçimindedir. T. Buğra 2) sf. Bu biçimde olan Birleşik Sözler üçgen piramit üçgen prizma çeşitkenar üçgen dik üçgen … Çağatay Osmanlı Sözlük
nirengi — is., esk., Far. nīrengī Belli sayıda noktanın konumunu kesin olarak tespit edebilmek için, bu noktaları tepe olarak kabul ederek bir alanı üçgenlere bölme işi Birleşik Sözler nirengi haritası nirengi noktası … Çağatay Osmanlı Sözlük